top of page

Doç. Dr. Ali Nahit Babaoğlu

TARİHÇE

Türkiye'de Jungiyen Psikodrama çalışmaları ilk kez 2005-2011 yılları arasında, Abdülkadir Özbek Enstitüsünün bir kolu olan İstanbul Psikodrama Derneği bünyesinde Doç Dr. Ali Nahit Babaoğlu öncülüğünde,  Prof. Öget Ökten Tanör'ün yardımcı eğitmenliği ile birlikte başlamıştır.  İlk eğitim, psikodramada temel aşamayı tamamlayan kişilere yönelik olarak başlatılmış daha sonra ülkemizde Jungiyen psikodramanın müfredatını oluşturma ve eğitici eğitimine dönüşmüştür. Zaman zaman (Öget'in konudan kopulduğuna dair uyarılarına neden olan) ülke gündemi, tarihi, kültürü üzerine derin ve sıcak tartışmaların olduğu oturumlarda Babaoğlu, o engin ve eşsiz bilimsel ve entellektüel birikimi ile bizlerin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Jungiyen çalışmanın dünya  ve insanlık tarihi, ülke kültürü ve tarihinden bağımsız mümkün olamayacağı doğrultusundaki düşüncesine paralel olarak her tür toplumsal konunun toplumsal bilinçdışını kavramak için önemli olduğuna ve bu bilgilere sahip olunmadan ve bunları tartışmadan Jungiyen yaklaşımın uygulanamayacağına vurgu yapmıştır. Ancak, Ali Babaoğlu, yaklaşık 600 saatlik birinci kuşak programı tamamladıktan kısa bir süre sonra ikinci kuşak eğitim programı başlamadan aramızdan ayrılmıştır. Bir süre sonra  program derneğin yönetim kurulu üyeliğini de  yapmış olan Dr. Turabi Yerli tarafından yeniden başlatılmak istenmiş olsa da dernek konuya ilgi göstermemiş, bunun üzerine Dr. Turabi Yerli, inisiyatif alarak dernekten bağımsız bir çalışma grubu oluşturmaya karar vermiştir. Kurumsal bir eğitim programının oluşabilmesi için bu konuda yetişmiş yeterli insangücünün de olmaması nedeniyle  kurucu çekirdekte yer almaya niyetli kişilere çağrıda bulunulmuş, çekirdek grubun kendini yetiştirmesine katkıda bulunmak amacıyla yurtdışından alanda uzman pek çok eğiticinin gelebilmesi, masraflarının karşılanması için  Dr. Turabi Yerli'nin sponsorluğunda çalışmalar başlatılmıştır.

1936- 17 Temmuz 2011

Bu süreçte her katılımcı, ortak giderlere belli oranlarda katkıda bulunmuş, çalışma grubunun ihtiyaç duyduğu çeviri ya da diğer kimi alanlarda  son derece öz verili çalışmalar yürütmüştür. Çalışma grubu herkesin olanakları  oranında adil bir biçimde sorumluluğu üstlenmesi üzerine kurulsa da zaman zaman çalışma grubunu herhangi bir eğitim kurumunun eğitim satışı ile karıştırılması zaman zaman grubun parçası olmayı kabul etmeyen katılımcılarla yollarımızı ayırma ile sonuçlanmıştır. Çalışma grubu, kurumsal bir yapının temellerini atmak için ilk eğitimi başlatan hocamızın anısına "Dr. Ali Babaoğlu Jungiyen Psikodrama Enstitüsü" adıyla çalışmalarını yürütmüştür.  Grup çalışmasının başından itibaren yer alan ve fikrin ilk destekleyicisi ve en çok emek verenlerden biri olan Dr. Caner Bingöl ile birlikte eğitim programında en çok davet edilen eğitici Maurizio Gasseau yanısıra başka bir enstitünün (Abdülkadir Özbek Enstitüsü) eğiticisi oldukları halde fikri beğendiğini söyleyen  Prof. Öget Öktem Tanör ve Prof. Arşaluys Kayır gerek eğitimle ilgili süreçlerde danışmanlık yaparak gerekse zaman zaman eğitici olarak gelerek destek vermişlerdir.

Çalışmaya gerek eğitici olarak katılarak gerekse her türlü uluslararası platformda destekleyerek, başta  Dena Baumgartner, Rebecca Walters, Jurge Burmeister, Iafi Schepher, Richard Beck olmak üzere alandaki en yetkin kişiler katkıda bulunmuşlardır.

Ancak, ikinci eğitim kuşağının çalışmalarının beşinci yılında grupsal süreçlerde farklı yaklaşımlar nedeniyle yolları ayırma zorunluluğu doğmuştur. Çalışma grubunun giderek formel ve ticari bir okul olarak algılanması ile, bir kollektif çalışma grubu olarak üreten ve gelişen bir grup süreci olarak algılanması ve yeni grup süreçlerinin, çekirdek grubun etrafında yeni halkaların oluşarak  gelişmesi yoluyla ilerlenmesi gerektiği düşünceleri arasındaki farklılık bir süre sonra bölünmeyi doğurmuştur. Canlı bir organizmada aynı zigottan oluşsa bile hücrelerin giderek farklılaşması ve farklı fonksiyonlar kazanması gelişkinlik göstergesi olarak okunmalıdır. Çalışma grubunun farklılaşacak kadar gelişkinlik kazanması aynı biçimde çalışmanın zenginliğinin bir göstergesi olarak okunmalıdır.  Bu bölünmenin ilk aşamasında her iki taraf aynı isimle çalışmalarını sürdürse de herhangi bir karışıklığa yer vermemek, çalışma anlayışını ve biçimini daha fazla ifade edebilmek için, Dr. Turabi Yerli ile birlikte  grubun öğrenme ve gelişim sürecinin daha erken evresindeki katılımcılar ve öğrenen rolü ile birlikte eğitici rolü de olan Reyhan Çakmak, birlikte aldıkları kararla IJUNGI (İstanbul Jungian Psychodrama/Sociodrama & Group Processes Research Institute" adıyla devam etmektedirler.  Kısa isim olan IJUNGI, Zulu dilinde "orman" anlamına gelmektedir ve çalışma grubunun amaçları açısından son derece uygundur.   

İlk kuşak sonrası Babaoğlu ile çalışma fırsatına sahip olmayan kişiler için daha önce İstanbul Tabip Odası dergisinde yayınlanan bir söyleşiyi paylaşıyoruz. 

Bir Dinozorun Portresi

Söyleşi: Dr. Turabi Yerli

 

TY (Turabi Yerli) : Biliyorsunuz sizin de Etik Kurulunda yer aldığınız Tabip Odamızın bir yayını var. Ya da yayınlardan biri var. Hekim Forumu. Zaman zaman röportajlar yaparız.     İçimizden biri  başlığıyla yaptığımız bu röportajlarda kendisini anlatmasını bizlerle paylaşmasını bekleriz. Bir insan olarak portresini sunmak isteriz. Burada Ali Nahit Babaoğlu’nun bir portresini beraber yapacağız. İsterseniz şöyle bir soruyla başlayalım. Bu portrenin başlığı ne olacak.

 

Ali Nahit Babaoğlu (ANB): Aslında hiç düşünmedim tabii ki böyle bir soruyu.

 

TY: Şimdi düşünelim.

ANB: Bir dinozorun portresi diyebiliriz 

bottom of page